Elif Güleryüz Çağlar - Her Fotoğrafın Bir Öyküsü Vardır

“Aralıktı kapısı, sevgiyle içeri girmek isteyenlere…

Aralıktı yüreği dürüstlükle karşısına dikilebilene.”

Her fotoğrafa bir anlam yükler, her birinde bir anısına yolculuk eder insan. Ama nadiren görülen birşeydir; fotoğrafları ustalıkla konuşturan, onların her birini titizlikle içselleştirip kendi öz dehlizinde gezdirerek, kelimelere can veren ve söz denizinden döküp roman denizine salan birini.

Günümüz yazarı; Elif Güleryüz Çağlar‘ın bu romanı bize yazarımızın kelimeleri kullanmadaki maharetini gösteren bir eser olmuş.

Romanı ile bazen oğlunun yanında, ona nefes olan bir anneyi; bazen İzmir’ e olan özlemiyle, Berlin’de yaşamını sürdürmeye çalışan bir öğretmeni; bazen de annesinin özlemi ile kendi ailesini var etmeye çalışan, güçlü bir kadını görürüz.

Ben yazarımızın kalemini çok beğendim. Roman, bir nevi yazarımızın hayatını içeren mini mini başlıklar altında işlenen bir deneme gibi gözükse de; okuyan herkesin kendi hayatından bir iz bulacağı ve aslında faydalanabileceği psikolojik bir eser. Psikolojik diyorum, çünkü; yazarımız bir anaokulu öğretmeni ama okurken sanki bir psikoloğun kaleminden çıkan bir eser tadını, vermektedir.

Eserden Mini Notlar:

–  “Aralıktı kapısı, sevgiyle içeri girmek isteyenlere. Aralıktı yüreği dürüstlükle karşısına dikilebilene.“

– ” Yapmayın e mi ! “mış” gibi yapmayın. Seviyor’muş‘, hep yanınday’mış‘ gibi yapmayın. Kırmayın. Kızmayın. Kızar “mış” gibi de yapmayın. Sitem etmeyin, aramadı sormadı diye. Kim bilir nelerle baş etmeye çalışıyor o çok ‘sevip’ sizi hatırlamadı diye çattığınız, ne zamandır aramadı diye laf çarpıttığınız. Anlayın. Anlayışlıy “mış” gibi davranmayın.“

– ” Her sene ve her maraton sonrası bende görünmez madalyamı takarım kendime ve hedeflerim yenilenir. Herkesin bir marotonu vardır işte. Kazanmalı asla pes etmeyerek, eninde sonunda varmalı bitiş çizgisine; ister uçarak, ister yürüyerek ama sabırla ve hedeften hiç vazgeçmeyerek.”

– “ Özgüveni yüksek insanları severim. Ellerini hamura ve hatta bazen çamura bulayıp çamurdan heykeller yapan, dimdik, mütavazı, eyvallahsız duruşlarını.“

Share Share Editor: misti | Posted: 2017/06/11 | Views: 1615

Comments

3 + 12 =
Ana Sayfa | Arama | İletişim | Kullanım Şartları
Editor