Dünyanın her yerinde yaşayan bütün topluluklarda ve bütün dilerde çocukla anne arasındaki ilk sesli iletişimi sağlayan ninnilerdir. Aslında ninni söylemenin ilk gerekçesi çocuğun uyutulması olarak bilinse de anneler farkında olarak veya olmayarakta olsa çocuğun sese duyarlılığını artırılıyor ve bu sayede bebeğin dil ile tanışması sağlanıyor. Anne, bebeği ile kurduğu duygu bağını, ses aracılığı ile pekiştirme konusunda -kendisi farkında olamasa bile- özel bir yeteneğe sahiptir. Müzik dilinin ve sözlü kültürün en temel öğelerinin bebek tarafından kavranılması ve bir dili kolayca öğrenmesi ancak böylesi duygu yoğunluğu olan bir ortamda sağlanabilir.
Kalan Müzik yaklaşık yirmi yıldır Türkiye’nin dört bir yanında yaptığı alan araştırmaları sırasında Türkçe ve Anadolu’da yaşayan farklı diller konuşan toplulukların kendi dillerinde söylenen ninnileri bir albümde topladı. Orijinal kayıtların da yer aldığı CD’de 18′i Türkçe ve 14′ü Ermenice, Soranice, İbranice, Rumca, Süryanice, Lazca, Zazaca gibi Anadolu’da yaşayan etnik grupların ninnilerine yer verilmiş.
Anadolu Ninnileri (Anatolian Lullabies) Melda Duygulu'dan Ayfer Düzdaş'a Zazaca'dan Rumca'ya kadar geniş bir yelpazeye sahip olan albümde bulunan birçok ninni aşağıdaki listede yer almaktadır.
- Aynur Doğan - Alma Attım Yuvarlandı
- Lazca Ninni (Lazuri Nani) - Mariami
- Nenni Desem Uyur'mola
- Aysun Gültekin - Kırmızı Gül Demet Demet
- Zühre Varışlı - Bebek Uyur Beşikte
- Hel Helesi Var Bunun - Mendilim Deste Deste Kılınç
- Miçay Purol (Çingenece Ninni)
- Anadolu Ninnileri - Lay Lay - Ayfer Düzdas & Soranice
- Muzaffer Akgün - Adalardan Çıktım Yayan
Bebekler üzerinde sözlerin fazla bir anlamı olmasa bile ninniler annenin iç dünyasının bir yansıması olması bakımından önemlidir. Hatta çoğu zaman çocuğu uyutmak için söylenen ninnilerin sözlerinin amacından saptığı, annenin dileklerini, kaygılarını yansıttığı görülür. Özellikle kadının gençlik ve gelin olduğu dönemlerinde aile büyüklerinle ve kocasına fikir beyan etmesi, söz söylemesinin hoş karşılanmadığı kültürlerde annenin ancak ninniler aracılığıyla konuştuğu görülür.
Örneğin kocasından şikâyet eden kadın, bu ninniyle çocuğunun uyutur:
Neni diyem yatasın
Çabucak boy atasın
Baban beni döğende
Sen de ona çatasın (Bana arka çıkasın)
Anadolu’da farklı söz kalıplarındaki ninniler müzikal bakımdan birbirine benzer. Etnik yapısı farklı olsa da, ninnilerin Türkiye’nin orta kesiminden batıya gidildikçe “kırık Hava” formuna, doğuya doğru da “uzun hava” formuna dönüştüğü görürüz. Ancak bir yörede ninni olarak karşımıza çıkan bir ezgi, kimi yörede oyun ezgisi, bir başka yörede ise “ağıt” olarak belirir.
İlgili Konular: