Eser Üzerine Çalışmalar
İbn Tufeyl ve Daniel Defoe’nin ıssız ada kahramanları Hay b. Yakzan ve Robinson Crusoe’dan günümüze vuran ışıklar.
KİTAP ÖZETİ - 1
Bugün tanınmış İslam filozoflarından biri olan İbn-i Tufeyl‘in Hay Bin Yakzan adı verilen eseri tanıtacağım.
Bu kitapta Hay’ın, hiçbirşeyi bilmeyen ve bir ormanda dünyaya gözlerini açıp, annesini ceylan sanan bir çocuğun; aklıyla, kalbiyle, düşünerek, eleştirerek ve inceleyerek keşfederek çıktığı bu serüveni, kendini yaratan bir yaratıcı olması gerektiği sonucuna varıp Allah’ı bulma serüvenine tanıklık edeceğiz.
Hayy bin Yakzan (Arapça: حي بن يقظان “Uyanık Oğlu Hay”; Latince: Philosophus Autodidactus “Kendi Kendini Eğitmiş Felsefeci”; İngilizce: “The Improvement of Human Reason: Exhibited in the Life of Hai Ebn Yokdhan”), 12. yy. Endülüs’de İbn-i Tufeyl tarafından yazılan aydınlanma ve felsefe romanı. Batı dillerine ilk çevirisi 1671’de yapıldı.
Romanın üç karakteri vahşi Hayy, mistik Absal, sosyal Salaman’dır. Eserde Hayy bir adada doğan, bir ceylan tarafından emzirilen ve vahşi hayatta hiçbir toplumsal bağı olmayan bir münzevidir ve diğer bir adadan gelen mistik Absal’la karşılaşması, hakikate akılla ulaşmaları anlatılır. Hayy ile Absal komşu adaya giderler, orada önce iyi karşılanırlarsa da sonra kendi adalarına dönmek zorunda kalırlar.
Kitap Daniel Defoe’un ‘Robinson Crusoe’ ve Rousseau’un ‘Emile, or On Education’dan önce yazılmıştır. Hayy ibn Yakzan hikayesi Rudyard Kipling’in ‘The Jungle Book’daki Maugli hikayesine de benzemektedir.
Romanın Batıdaki Bilimsel devrim ve Aydınlanma Çağı’nda büyük tesiri olmuştur.
Ayrıca roman Avrupalı Bildungsroman tarzına öncü olduğu sayılmaktadır.
Etkileri
İngiltere’de Kuakerler denen Hristiyan mezhebi üyeleri bu kitabı ahlak kitabı olarak okutuyorlar.
Spinoza; kendi düşünce sistemini kurarken islam felsefesiyle karışık bir Yahudi felsefesi temeline dayanmak ister.
J.J.Rousse, Emile adlı eserinde eğitim meselesini ele alırken bir çocuğun tabiat içinde eğitilebileceğini söyleyecektir.
Thomas More, Ütopyası’nda; Becon, Yeni Atlantisi’nde; Daniel Defoe, Robinson Crouse’nda; Halide Edip Adıvar, Harebelerin Çiçeği adlı kitabında Hay Bin Yakzan adlı yazı vardır.
Özeti
Şimdi sizlere 6 bölümlük bu kitabı tanıtacağım ve Hay’ın gelişimini beraber göreceğiz.
Bu aşamadan sonra eserde geçen; motifleri inceleyeceğiz.
Ardından kısa kısa Hay’ın etrafında gördüklerine ve tutunduğu çevre karşı izlenimlerimi aktaracağım.
1.Bölüm : Dünyaya Gelişi
Hay’ın dünyaya gelişi ile ilgili iki farklı varsayım vardır.
1.Varsayım
2.Varsayım
2.Bölüm :: Doğanın Kucağında / Anne Ceylan
Hay, annesini ceylan olarak görmektedir. Herşey yolunda gitmektedir. Ceylan’da bu duruma alışmış onu yavrusu gibi koruyup kollamakta ve beslemektedir. Hay annesini ve diğer hayvanların taklidini yapar.
Hay zamanla büyür, diğer hayvanlardan, ceylanlardan farklı olduğunu görür. Onlarda var olan ama kendisinde var olmayan güçlü uzuvları vardır. Hay, bunu fark ettiğinde 7 yaşındadır. Hayvanların belli uzuvları tüy ve kıllar ile örtülü olduğu halde Hay’ın vücudu örtülü değildir. Hay bu durumdan utanç duymaktadır.
Hay, aklıyla keşfeder. (Burada aslında Hz.ibrahim’e benzetme vardır. O da etrafı putlarla ve sapkınlarla çevrili olduğu halde, aklıyla Allah’ın varlığını keşfetmiştir.) Kendine yapraklardan kıyafet ve kuyruk, sopadan savunma aracı üretir. Daha sonra fikir yürüterek ölmüş bir kartalın tüy ve kanatları ile kendini örter ve kuyruk yapar.
Ve birgün ceylan ölür. Hay onu yaşatmak için zihnini epey zorlar ve kalbi çalıştırabilse annesini yaşatabileceğini keşfeder ve onu tekrar hayata bağlayacak vücuttaki hangi organ olabileceğine dair keşfe çıkar. Ceylanın organlarını incelemeye başlar.
Hay bu sırada iki kargayı kavga ederken görür. Biri ölür, diğeri o öleni, çukar açarak içine gömer. Hay’da buna bakarak anne ceylanı da aynı şekilde gömer.(Biz burada Habil ile Kabil’i hatırlıyoruz. Kabil, Habilin ölümüne sebep olmuş ve ardından iki karga görmüş ve bunlara bakarak kardeşi Habili gömmüştür.)
Hay, adanın dört bir yanı su ile kaplı olduğu için dünyada başka bir yer olabileceğini düşünmüyordu.
Hay ormanda çıkan bir yangın sonucu ateşi keşfeder. Onun; yakıcı, aydınlatıcı, ısıtıcı ve yiyecekleri pişirici gücünü görür.
Ölü ve diri hayvan anotomilerini incelemektedir.Bu konu da ustalaşmıştır. Kendini geliştirmiş ve kendini vahşi doğaya karşı donanımlı hale getirmiştir.